Loading...

Kayserili Fıkraları


TAKSİMETRE

Taksinin yokusta frenleri patlamis, muthis bir hizla asagi iniyor. Kayseri'li musteri bagirmis..
'Durdur su arabayi..'
Sofor panik icinde haykirmis..
'Durduramiyorum!..'
'O zaman taksimetreyi durdur hic degilse' demis, Kayserili.

KAYSERILI KARADENIZLI ALISVERİSİ

Kayserili birgün hayvan pazarına bir öküz almaya gitmiş karadenizlinin birisiyle pazarlığa tutuşmuş anan aşağı baban yukarı pazarlığı bitirmişler kayserili parayı vermiş öküzü alıp gitmiş aradan bir iki saat geçmemiş bunlar tekrar karşılaşmışlar Karadenizli kayseriliye hani siz kayserililer çok uyanıktınızya ben seni kazzıkladım sana sattığım öküzün ayağı topaldı demiş tabi bizim kayserilide hemen yapıştırmış, o da bişeymi benimde sana verdiğim paralaR sahteydi

YERDE PARA BULDUM

Bir gün kayseri'lilerle lazlar savaş yapıyorlarmış.Kayserililerin aklına bir fikir gelmiş.Demişlerki;
bu lazların hemen hemen yarısı Temel, diğer yarısıda Dursun'dur .Ve daha sonra savaşın ortasında bağırmaya başlamışlar:
-temel! temel!!!
Lazlardaki temeller kafalarını kaldırmışlar ve vurulmuşlar.
Daha sonra kayserililer :
-Dursun! dursun!!!!
Diye bağırmışlar. Dursunlarda kafalarını kaldırmışlar ve vurulmuşlar.Lazlardan çok az kişi kalmış ve onlarında aklına bir fikir gelmiş.Ve:
-Yerde para buldum bu kimin?
diye bağırmışlar. Bütün Kayserililer kafalarını kaldırmışlar ve vurulmuşlar.


MERCİMEK ÇORBASI

Koyden kayseriye gelen koylu sabah kahvaltisi icin bir lokantaya gider.Sabahin erken saatleri oldugu icin oldukca kalabalik olan lokantada yer bulamayan koylu kasiyerin yanin daki kucuk masaya oturur garson gelir mercimek corbasi soy ler fakat bizim koylunun corba gelene kadar koylu bir sepet ekmegi yer corba gelir onuda yer giderken kasada oturan haci ya borcunu sordugunda ekmegin parasini verde corba bizden olsun der.


BİRLİKTEN GÜÇ DOĞAR

Bir İngiliz: holigan;
İki İngiliz: kavga;
Üç İngiliz: savaş;
Bir Fransız: aşık;
İki Fransız: duel;
Üç Fransız: Paris komunası;
Bir Zenci: basketçi;
İki Zenci: basket takımı;
Üç Zenci: güneş tutulması;
Bir Kayserili: satış noktası;
İki Kayserili k:üçük bi pazar;
Üç Kayserili: Hipermarket;


MATEMATİK

Emekli öğretmen yolda giderken, yanına son model bir araba durmuş. İçinden çıkan bir genç:
- Hocam sizi gideceğiniz yere kadar götüüreyim.
Öğretmen genci tanımamış. Genç:
'Benim hocam Hacıbekir, tanımadın mı? Kayseri Lisesinden'
Öğretmen biraz hafızasını yoklayınca genci tanımış.
- Lan oğlum Hacıbekir seni tanıdım ama, bu ne zenginlik, sen fakir bir öğrenciydin.
Hacıbekir anlatır:
-Öyleydim hocam ama, okuldan sonra ticarrete başladım. Kısa zamanda biraz para kazandık.
Bunu duyan öğretmen iyice şaşırır:
- Lan oğlum ticaret hesap işidir. Ben seni matematikten sınıfta bırakmamışmıydım. Sen sanıl ticaret yapıyorsun?
- Valla hocam matematik falan bilmem. (11)'e alıp (4)'e satıyorum. Aradaki %3'le de geçinip gidiyoruz.

 

 

ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ

Üçüncü köprü ihalesini Japon, Amerikan ve Kayseri'li Türklerden oluşan bir konsorsiyum almış. Köprüyü inşaa etmişler tam açılışın yapılıp kurdelanın kesileceği an köprü büyük bir gürültüyle çökmüş. Japon 'gitti tüm emeklerim mahvoldu kumlarım' diye yakarıp harakiri yapmış. Amerikalı 'gitti tüm çeliklerim, tonlarca çelik yıkıldı' diyerek çıkartmış tabancasını ve intihar etmiş. Tüm bunları izleyen Kayserili müteahhit de derin bir oh çekerek yanındakilere seslenmiş 'lan iyi ki hiç çimento koymamışım ha, mahvolurdum bunlar gibi.'


MÜHENDİS

Karayolları Genel Müdürlüğünün misafiri olarak Türkiye'ye gelen inşaat mühendisi Amerikalı, Kayseri'den geçerken yol çalışması görür ve arabasını durdurur. Fakat yoldaki eşek nereye doğru yol alırsa orası genişletilip yol yapılmaktadır. Hemen bunun niye böyle yapıldığını sorar. Kayserili: 'Bu bizim mehendisimizdir beyim. Eşşek nereye giderse orayı genişletip yol yaparık' diye cevap verir.Katıla katıla gülmeye başlayan Amerikalı mühendis 'Peki eşeği bulamasaydınız ne yapacaktınız' diyince Kayserili yapıştırır cevabı: 'O zaman Amerika'dan mehendis getirtirdik'


ÇİFTÇİ

İki tane çiftçi, biri Adanali, digeri Kayserili... sohbet ederken, tabi haliyle zenginlikleriyle övünecekler...
Kayserili tarlalarinin çoklugundan, isçi yetistirememekten, ürünlerin hersene telef olmasindan bahsedince Adanali atlıyor:
- 'Benim çiftlikte, sabah günes dogmadann biniyoruz arabaya, aksam oluyor, biz hâlâ çiftliğin öteki ucuna yetisemiyo oluyoz, çaresiz geri dönüyoruz'.
Kayserili de hiç bozuntuya vermeden lafı yapistiriyor:
-'Yahu bizim de vardı öyle bir arabamiz ama geçen sene sattik, illet onlarla yolculuk ya...'


SONRA ONU DA YERİZ

Trenle İstanbula yolculuk eden Kayserili tanıştığı arkadaşıyle biraz sohbetten sonra çantasından çıkardığı pastırmalı yiyeceklerden arkadaşınada ikram eder. Arkadaşı,
-Sağol benim basurum var ben yemeyeyim deyince ,
Kayserili gayet ılımlı bir tavırla :
-Olsun onuda biraz sonra yeriz demiş


İŞİN FORMÜLÜ

Yahudinin biri,pazara,topal eşeği satmak için götürür,fakat alıcıyı kandırsın diye eşşeğin tırnağına çivi çakar,eşşeğe bir Kayserili müşteri çıkar,kayserili ayakta ki çiviyi görür,içinden 'çiviyi çıkarırım düzelir'diye düşünür,eşşeği alır. yahudi ertesi gün sağda solda övünür. -siz kayserililer akılıyı diye övünürsünnüz çiviyi çaktım anada doğma sakat eşşeği sattım der. duyanlar bunu kayseriliye anlatırlar Kayse rili eli dizine vurur: -tüh yahu,verdiğim para sahte olmasaydı bayağı kazıklanmıştım.


2 KERE 2

Kayseriliye sormuslar 'İki kere iki kac eder?' 'Alcez mi Satcez mi?' demis
 

 

Örnek Sokak 1a, 12345 Örnekşehir
+90 1234567890